7 Nisan 2012 Cumartesi

ben kendime bile inanmakta güçlük çekiyorken -ki öyle veya böyle son kertede buna mecburum-, insanlar inanacak ne çok şey buluyorlar...

27 Şubat 2012 Pazartesi

gökkuşağını yürüdüm
hem de akoru bozuk bir kanun yürürlükte
bu ne biçim ses
üstümden atıp atıp durduğum
asılsız bir fasıl havası birazcık es
esss

20 Şubat 2012 Pazartesi

medet umma
güven
güven
ammu tedem
güve*
ne yıldız ama
ve ne atlar üstünden ve'lerin
ekmek güvenin ağzında

tam o esnada
gerisin geri güz/el'i keser
bir bıçak meçhul
nereden ama ne""re""denden
doğ mu reğ mi fasollar
si...rin tintin bemolla molla
bu dış mihrakınrollar
bir larvaya bile
bakamazlar

27 Ocak 2012 Cuma

- your name is can?
- no it's pronounced john. like your name but spelled with si ey en.
- oh, ok.
- it's one of the oldest names actually... means "soul" and "life" and "power" and "individual" in turkish and it means now a little bit "sincere" too these last days. comes from persian... what was "john" meaning again?
- erm... it's a saint...

2 Ocak 2012 Pazartesi

selam, ben emin, muzafferin arkadaşı. biz de şizofreniz. kesin. ve derler ki hayat her zaman ama her zaman çabuk karar verip yapabilenin olmuştur. yapamayan geri kalan, sadece bu kararların kararlarıyla meşgul olur. günümüz moda kelimesi sorumlulukla akraba olan karar vermek, çok sık tekrarlandığında, her şeyi kontrol edebileceğin sanrısı yaratır. hadi bunu geç, aga sen nasıl neye karar veriyon demezler mi adama... demezlermiş. son filozof da eğer sokratesle birlikte ölmüşse, bizim işimiz hakikaten yaş. dalga geçmiyorum bak. salı pazarına inip insanlara tek tek hayatın anlamını mı sorsak be emin kardeşim? sora sora belki biz de buluruz lan. sora sora demir aldı dünya, sori, afedersiniz, pardon, enşuldigunzi wo ist the meaning de la vie? aynanda kaç dili birbirine katarsak, kaç dili evlendirebiliriz böylece, kaç tane melez çocukları olur. olursa adlarını hep farklı koyalım ki karışmasın. emi.