- işyerinde neden herkes senin için farklı farklı konuşuyor?
- ha o benden dolayı. İnsanların içlerini dışa vurmalarına sebep oluyorum da.
- nasıl?
- diyorum ki insanların ağzı torba değil büzesin, konuşuyorlar işte, durduramıyoruz. malum insan soyu olarak severiz bize verileni sonuna kadar kullanmayı. insan neden konuşur biliyor musun?
- neden?
- ben de bilmiyorum. şu anda bile bilmiyorum, neden konuşuyorum seninle?
- anlaşmak için olmasın?
- ne üzerine, neyin anlaşması? ah Edip ah, şimdi anlıyorum seni.
- hiçbir şey anlamadım dediğinden.
- ben de onu diyorum, anlaşmaya gerek var mı? sadece bir anlaşma mı bu? nereyi imzalıyoruz?
- aman be, işim var gidiyorum!
- ya tamam gitme gitme, şaka yapıyorum… şunu demek istiyorum aslında, evet ben de çıplak görmek istiyorum seni ve bunun için konuşmam gerekiyorsa, konuşurum. niye konuşmayayım hem? öyle veya böyle kaçacak gözlerimden zaten seni ne kadar güzel bulduğum. bir öküzün treni izlemesi kadar sana sonsuzca bakabilme hakkına sahip olmak istiyorum mesela. bazen de tren geceyi nerede geçiriyorsa, onu orada uyurken görmek istiyorum. uyurken insanların yüzü ele verir kendini ve ben yüzünün elini tutmak istiyorum.
- ne de olsa bir anlaşmadır bu. sadece bir anlaşma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder